Bu Blogda Ara

26 Şubat 2013 Salı

24 Şubat 1 Mart Haftası Ankara Konserleri

Henüz geçen haftanın konser kayıtlarını yükleyememişken bu haftanın konserlerini yazmadıgımı farkettim, bu aralar  konserleri facebook uzerinde de duyurmaya calısıyorum , Ankara dısından da konser haberleri ile beraber.

Facebook sayfası:
https://www.facebook.com/bazikonserler

Bu hafta Ankara'da;

Hacettepe  Senfoni Orkestrası Konseri,
27.02.2013 Çarşamba 19:00 M Salonu


Perşembe-Cuma CSO Takviminde ise
STRAUSS Obua Koncertosu var, program çok güzel, hem İspanyol Senfonisi, hem Karayef hem de Strauss ..


28 Şubat- 1 Mart 2013


CSO Konser Salonu SAAT : 20:00
ŞEF : AYYUB GULİYEV
SOLİSTLER : ORCUN CİVELEK “Klarinet”
                       KAAN CİVELEK “Obua”

PROGRAM RICHARD STRAUSS " Obua Koncertosu "
GIOACCHINO ROSSINO "Tema Varyasyonlar Klarinet için"
KARA KARAYEF "Yedi Güzeller Balesinden Seçkiler"
FİKRET AMİROV "Azerbaycan Kapriçyosu"
NİKOLAY A. RİMSKİ-KORSAKOV "İspanyol Senfonisi"



15 Şubat 2013 Cuma

Sosyal Medya Alıngalığı, doğurdu ; sosyal medya hassasiyeti !

Günümüz yaygın hastqalığı, sosyal medya alınganlığı.
Çoğu zaman , sohbet içerisinde konuşulan konuya, arkadaşımızın yaptığı espriye ve veya sofrada, ortamda konuyla ilgisi olmayan birisinin bu espriye verdiği tepkiye ve bunun gibi artırabileceğim pek çok şeye kızarız, kırılırız, alınırız. Gel gelelim tepkilerimiz içimizdeki gibi değildir genelde; anlık olarak bir daha hiçbiriyle görüşmemeyi düşünebiliriz  ve etkileri bir daha insanlara bir şey anlatmayacağım, bunları anlatmasaydım böyle olmazdı gibi pişmanlık cümleleri  olarak ses bulsa da içimizde, daha biz kendi cümlemizin noktasını koymadan birisinin gülüşü, ses tonu, dostane bir dokunuşu ya da bakışı siler gider , biz ince bir kırgınlıktan bir kac dakika sonra sohbete kaldığımız yerden devam ederiz, eğer içimizde kin yumağı büyütmüyorsak tabi.

Ama herhangi bir sosyal medya aracında çat diye kırılıveririz ikiye, birilerine küseriz, aslında, zaten emeksiz edindiğimiz arkadaşlıklar, bedava sirke baldan tatlı muhabbetler, gitse de bizden bir şey götürmeyeceğini sandığımız arkadaşlıklar edinip sonra da kırılırz, tam en hassas yerden.

Bir şey yazar  twitter'da bozuluruz, hemen " unfollow" ederiz, facebook 'dan sileriz, blogunu takip etmeyiz, whatsapp'dan numarasını engelleriz,  ne o az önceki dokunuş vardır ne de gülüş,onun içinde kötülüğün olmadığına inandıracak bir yanımız da yoksa, ki coğumuzda artık kalmamıştır, hepten kötü niyetinden demiştir kişi  gözümüzde. 
Sosyal medya alınganlığı, öğrenilmiş kötülüğün uygulandığı en sanal durum işte, bana da yaptılar ben de yapsam' ın kelimelere dökülmüş halidir;
iyi insan yoktur, saf tarafımız vardır, vurun kesin öldürün saf sandığınız yanınızı..

Öğrenilen kötülüğü yaşatmak saf yanımızı korumaktan daha mı kolay daha mı adil daha mı gücü gösterir yoksa?Ben henüz bilemiyorum, ama sosyal medya alınganlığımızın doğurduğu bir derdimiz daha oldu sonrasında, sosyal medya hassasiyeti..

O normalde ağzına her geleni söyleyen bizler, "alınır mı" da demeye başladık, burası da tam tersi diğerinin.. Kimlerin alınacağını tek tek hesaba katıp , alınmasını istediğin kişiye göre yazmak ya da kimseyi kırmamak gibi bir öğreni oluştu.. Yakınken verip veriştirip, herşeyi söyleyen kırdığını döktüğünü umursamayan insanlar, yazarken hesaplı kitaplı ölçekli gidiyor. Bu nasıl oluyor da doğru olarak öğretilmesi gereken, insan ilişkilerine dair yapmamız gereken ilk şeyleri şuan sosyal medyada yapıp normal hayatımızda kendimizi yalnızlaştırmaya devam ediyoruz bilinmez... belki de bilinir ..
Sosyal medya alınganlığının sonucu olarak doğdu hassasiyeti.. "Sonucuyla beraber gelen sorun" olur kendileri ama sonucu başka doğrultuda kendisi bambaşka.. 
Seyreyle alemi .. 


13 Şubat 2013 Çarşamba

R.STRAUSS, Bir Alp Senfonisi, CSO



14-15 Şubat periyodik konser takviminde, Richard Strauss Bir Alp Senfonisi (Eine Alpensinfonie) (1915) eseri bulunmaktadır.
Şef Marek Pijarowski ve solist (piyano) Verda Erman ile, 140 kişilik orkestra icin yazılmış olan senfonik şiirdir eser.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası büyük bir cesaret ve başarıyla daha once seslendirmis, sanırım ondan sonra Bilkent Senfoni ile dinleyicilerle buluşmuş.

Eser 24 saat süre Alp dağlarına tırmanışı anlatıyor, ve genel olarak eser ile ilgili okuduguma göre rüzgar ve diger sesleri yansıtmak icin makineler kullanılmış, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasının "cesaretle sundugu" derken bunu kastediyordum.


140 kişilik bir orkestra, (İstanbul'u tenzih ederim fakat Ankara için) genellikle sorunlu salonlar, zor bir eser,bunların tamamı suan buyuk bir merak meselesi benim için.

Cuma ve persembe gunu Cumhurbaskanlıgı Senfoni Orkestrası Konser Salonunda

Ve Viyana Filarmoni Orkestrasından dinlemek icin


Konser öncesi, Richard Strauss kimdir derseniz, buradan bulasabilirsiniz.

Sonrasında Edward Grieg'in "Piyano Konçertosu La minör Op 16 " da seslendirlecek.


















7 Şubat 2013 Perşembe

Le QUATOUR Çılgın Müzisyenler , Ankara'da

Daha önce dinlemedim ama Ankara Müzik festivalinin son iki yıldır pek çok "çılgın" muzisyeni konuk etmesinden dolayı biraz tahminde bulunabiliyorum.

İlk olarak ben MozART adlı grubu dinlemis burada da yazmıştım, dinlemekten ziyade görmek, sahne sanatını müziğe dahil etmek, eğlenmek de denebilir ..
MozArt da cok gulmustum, moonwalk yaparak keman calan , calarken pinpon topunu kac kere sektiririm diye soran, biraz da kadın erkek iliskileriyle ilgili serzenişte bulunan guzel sevimli hepsi akademik olarak birbirinden basarılı müzisyeler.
Bu temsil de , biçim bakımından benzemektedir fakat her bir konser her bir grup ayrı bir tat , biraz değişiklik isterseniz önerebilirim, maalesef ben gidecemeyeceğim.

Bu yaylı sazlar dörtlüsü, 20 yıldan daha fazla zamandır, sahnedeler ve bazı ödülleri de gözüme çarpmışken yazmak isterim.

1994 – ‘’MOLIERE’’ – EN İYİ MÜZİKAL GÖSTERİ ÖDÜLÜ
1998 - ‘’VICTOIRE DE LA MUSIQUE’’ (MÜZİĞİN ZAFERİ) – EN İYİ MÜZİKAL GÖSTERİ ÖDÜLÜ
1998 - ‘’MOLIERE’’ – EN İYİ MÜZİKAL GÖSTERİ ÖDÜLÜ
2003 – ‘’MOLIERE’’ - EN İYİ MÜZİKAL GÖSTERİ ÖDÜLÜ


YAYLI ÇALGILAR DÖRTLÜSÜ olarak ;

Jean – Claude Camors – Keman, vokal
Laurent Vercambre – Keman, vokal
Pierre Ganem – Viyola, vokal
Jean-Yves Lacombe-Çello, vokal


Biletler Biletix'de , 3 temsilin ikisinde biletler tükenmiş..
Şimdiden herkese iyi seyirler