Bu Blogda Ara

15 Şubat 2013 Cuma

Sosyal Medya Alıngalığı, doğurdu ; sosyal medya hassasiyeti !

Günümüz yaygın hastqalığı, sosyal medya alınganlığı.
Çoğu zaman , sohbet içerisinde konuşulan konuya, arkadaşımızın yaptığı espriye ve veya sofrada, ortamda konuyla ilgisi olmayan birisinin bu espriye verdiği tepkiye ve bunun gibi artırabileceğim pek çok şeye kızarız, kırılırız, alınırız. Gel gelelim tepkilerimiz içimizdeki gibi değildir genelde; anlık olarak bir daha hiçbiriyle görüşmemeyi düşünebiliriz  ve etkileri bir daha insanlara bir şey anlatmayacağım, bunları anlatmasaydım böyle olmazdı gibi pişmanlık cümleleri  olarak ses bulsa da içimizde, daha biz kendi cümlemizin noktasını koymadan birisinin gülüşü, ses tonu, dostane bir dokunuşu ya da bakışı siler gider , biz ince bir kırgınlıktan bir kac dakika sonra sohbete kaldığımız yerden devam ederiz, eğer içimizde kin yumağı büyütmüyorsak tabi.

Ama herhangi bir sosyal medya aracında çat diye kırılıveririz ikiye, birilerine küseriz, aslında, zaten emeksiz edindiğimiz arkadaşlıklar, bedava sirke baldan tatlı muhabbetler, gitse de bizden bir şey götürmeyeceğini sandığımız arkadaşlıklar edinip sonra da kırılırz, tam en hassas yerden.

Bir şey yazar  twitter'da bozuluruz, hemen " unfollow" ederiz, facebook 'dan sileriz, blogunu takip etmeyiz, whatsapp'dan numarasını engelleriz,  ne o az önceki dokunuş vardır ne de gülüş,onun içinde kötülüğün olmadığına inandıracak bir yanımız da yoksa, ki coğumuzda artık kalmamıştır, hepten kötü niyetinden demiştir kişi  gözümüzde. 
Sosyal medya alınganlığı, öğrenilmiş kötülüğün uygulandığı en sanal durum işte, bana da yaptılar ben de yapsam' ın kelimelere dökülmüş halidir;
iyi insan yoktur, saf tarafımız vardır, vurun kesin öldürün saf sandığınız yanınızı..

Öğrenilen kötülüğü yaşatmak saf yanımızı korumaktan daha mı kolay daha mı adil daha mı gücü gösterir yoksa?Ben henüz bilemiyorum, ama sosyal medya alınganlığımızın doğurduğu bir derdimiz daha oldu sonrasında, sosyal medya hassasiyeti..

O normalde ağzına her geleni söyleyen bizler, "alınır mı" da demeye başladık, burası da tam tersi diğerinin.. Kimlerin alınacağını tek tek hesaba katıp , alınmasını istediğin kişiye göre yazmak ya da kimseyi kırmamak gibi bir öğreni oluştu.. Yakınken verip veriştirip, herşeyi söyleyen kırdığını döktüğünü umursamayan insanlar, yazarken hesaplı kitaplı ölçekli gidiyor. Bu nasıl oluyor da doğru olarak öğretilmesi gereken, insan ilişkilerine dair yapmamız gereken ilk şeyleri şuan sosyal medyada yapıp normal hayatımızda kendimizi yalnızlaştırmaya devam ediyoruz bilinmez... belki de bilinir ..
Sosyal medya alınganlığının sonucu olarak doğdu hassasiyeti.. "Sonucuyla beraber gelen sorun" olur kendileri ama sonucu başka doğrultuda kendisi bambaşka.. 
Seyreyle alemi .. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder