Bu Blogda Ara

1 Ekim 2012 Pazartesi

DOB Sezon Açılış Konseri'nden



Ankara Devlet Opera ve Balesi, muhteşem bir temsil ile sezonu açtı, yeni sezonun biletleri satısa çıkan ilk  temsilleri 

6 Ekim de DON GIOVANNI ,

11 Ekim de V. Murat ,

13 Ekim de BİR YAZ GECESİ RÜYASI ,

15 Ekim de DON GIOVANNI .


Açılış Temsiline gelecek olursak  çok güzeldi, 3200 kişilik Congresium salonu tamamen doluydu, otopark da -2 den -1 e cıkmamız 20 dakikamızı aldı, kapılar da oyleydi.
Ilk olarak bunu mu yazmalıyım bilmiyorum, mimarı muhendisi nasıl hesaplayamaz, 3bin kişinin, otoparktan cıkması, asansorden   ve veya merdivenden inmesini, anlamıyorum, hersey iyi , ama birseyi kotu yapmazsak olmuyor, otoparka giriste kuyruklar olusuyor, cıkısta durum daha vahim. Mekan incelemesi icin ayrı bir bolum olsuturup yamayı dusunuyorum bundan sonrası icin . Gel gelelim temsile ;

Verdi'den  La Forza del Destino ile başladı , Il Travatore çingeneler korosu ve  Il travatore "Tace la notte" de ise Esin Talınlı , Şenol Talınlı ve Serkan Kocatepe'yi dinledik. Çingeneler korosu sırasında biraz orkestra ile koronun sesi karıştı , duymakta biraz zorlandık ama onun dışında salonun akustigi ile ilgili bir sorun yoktu, Los Vivancos temsilinde emin olamamıştım ve hatta Los Vivancos dan bahsettigim yazıda buna değinip orda bir orkestra dinledikten sonra bunu soylemek gerektiğini yazmıştım ama  bu temsille anladım ki, congresium Ankaranın en büyük ihtiyacını karşılarken  bu konudaki mühendisliği de düzgün hesaplanmış bir bina olmuş. Opera binasından daha mutlu bir temsil izledim, kendi adıma soylemem gerekirse. Tabi opera binasında özellikle orkestra cukurundaki tadilat calısmalarından önceki duruma istinaden söylemekteyim, yeni salonda henüz izleme fırsatım olmadı.


Sonrasında Rossini'den L'italiana in Alegri "Cruda Sorte" yi Mezzo Soprano Asude Karayavuz dan dinledik hemen arkasından Fındıkkıran balesinden bir bölüm izledik , ikisi de fevkalede güzeldi  , cruda sorte nin mutlu eden melodisinden sonra fındıkkıran  iyi geldi, ayrıca fındıkkıran balesyile ilgili aklımda kalan ise yazarken altını cizmem gerektigiydi.

Biraz daha Verdi ye dönüp Il Travatore "Di quella pira" ve I Vespri Scilianic"Merce,dilette amiche" yi Şenol Talınlı, Esin Talınlı, Çiğdem Önol ve Funda Saltaş ile bir tenör 3 soprano olarak dinledik, ayrıca ne diyebilirim istisnalar hariç, Verdi yi dinlemeyi severdim zaten, uzunca bir süredir dinlemesem de.

Temsil boyunca arka plan resimleri de güzeldi, Mascagni'den Cavalleria Rusticana da arkadaki deniz resmine dalıp ic geçirmedim desem yalan olur, muzik guzel salon guzel arkada deniz ... Ankarada bundan iyisi Sam da kayısı..
Unutmadan yazmam gerekir çok iyiydi dediklerimden bir tanesi de Dvorak'ın Rusalka sıydı, Mezzo Soprano Nurdan K. Aydın seslendirdi.
Arada bir Lehar vardı, Tebessümler Diyarı " Dein ist mein ganzes Herz" Ayhan Uştuk seslendirdi.

En güzellerinden biri ise Carmen di, Bizet'ten. Seslendiren Asude Karayavuz, çıktı söyledi ve gitti , bize dakikalarca alkışlamak kaldı. Alkışladık alkışladık alkışladık...

Tchaikovsky den Kuğu Gölü de vardı temsilde, siyah kuğu , ben bu kısmından çok mutlu olmadım, ama daha iyisini de henuz internet haricinde izlemedim.
Birinci bölümün sonuna, reklamlar sağolsun hepmizin bildiği  Verdi'nin La Traviata "Brindisi" vardı, bir markanın yıllarca reklam müziğiydi, Nurdan K. Aydın ve Ayhan Uştuk seslendirdi ve birinci bölüm bitti.

Salon sıcaktı kış ayları dısında opera bale izlememeli mi acaba diyorum sürekli çünkü opera binasında ter döküyorsunuz temsil izlerken dans edenden söyleyenden çalandan fazla olamasa da, ısıtma sogutmayla ilgili sorunlar oluyor genelde, tabi ki dans edenlerin sakatlanma olasılıgını azaltmak icin oldugunu düşünüyorum ki salonlar belli bir sıcaklıkta oluyor genelde.

Temsilin ikinci bölümün Ulvi Cemal Erkin'in Köçekce'siyle başladı, Ali Baba ve 40 Haramiler Operasından devam etti.
Feryal Türkoğlu Aygız'ı seslendirdi, dakikalarca alkışlandı tarafımızdan.

Adnan Saygun'a ait iki eser Neşet Ertaş' a atfedildi, Yunus Emre Oratoryosunu canlı dinlememiştim daha önce, bu vesile ile bir bölümünü dinlemiş oldum (No5) , arkasından "Bozlak" ı Tuncay Kurtoğlu'ndan dinledik.

"Yoz Döngü" de bir bale izledik, aslında arada bir yerde oldugundan, muhtemelen seven ve sevmeyen iki net grup olustugunu düşünüyorum, kıyafetleriyle, baslarındaki yemenilerle, arkadaki başak resmiyle ve kareografiyle Halk Müziğine ait ezgileriyle bu eserde farkli bir bale izlemiş olduk, ben çok beğendim, ufak tefek değişiklikler yapılabilir, göze batan bir kaç hareket değiştirilebilir, keskin olan bazı çizgiler belki yumusatılabilir ama konsept olarak yaratıcı ve başarılıydı.

Ve Selva Erdener vardı, "Sen Sen Sen" ile.

İknci bölümün sonunda Muammer Sun "Bu Ülke Bizim" i koro seslendirdi, bugünler için isabetli bir karar olmuş aslında.

Semazen gösterilerinden hoşlanmayan ben, Ziya Azazi'nin 2. Bölümün sonundaki dans gösterisindne o kadar etkilenmiş durumdayım ki, kendisi mars da olsa gidiniz izleyiniz felsefesini içimde büyütüyorum . Muhteşemdi!
Ekşi sözlükte kendisiyle ilgili yazılardan bazıları: 

2000 yilinda sufi dönüslerini modern dansla birlestirerek yaptigi dervish in progress adli solosuyla avusturyanin en iyi erkek danscisi ödülünü almistir.
dün gece ankara devlet opera ve balesi'nin 2012-2013 sezonu açılış konserinin sonunda can atilla'nın "mevlana" isimli eseri eşliğinde sahneye çıkarak, konserin sonunu şölene çeviren müthiş dansçı. kendini 3000 kişilik salona ayakta alkışlatmıştır. mutlaka izlenmesi gerekli.
ankara devlet opera ve balesi sanat sezonu açılış konserinde, bizi nefessiz bırakacak kadar muhteşem performans sergilemiş yetenekli dansçı.
 

 


Ve sezon da böylece açıldı..

5 yorum:

  1. Hayatımda izlediğim en güzel şeylerden biriydi!! zaten bloğunu da ben bu programla ilgili yazı hazırlayıp programı araken buldum:)

    YanıtlaSil
  2. Nereye yazi hazirliyorsun ? :) Ayrica katiliyorum temsil cok guzeldi, benim bu kadar mutlu ciktigim bir de Istanbul Devlet Opera Balesinde Don Kisot balesiydi ki umarim Ankaraya da gelir.

    YanıtlaSil
  3. mimarlık öğrencisiyim ben. portfolio tadında bir blog yazıyorum. ne gördüm nerelerde gezdim ne okuyorum vs. orada http://everythingaboutg.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. Gördüm simdi, güzel şeyler var okumak ve dinlemek için :) enzer seyler izlemişiz, Don Giovanni yi blıgundan okurum, gecen sezon izledim ama bu sezon ilk temsile gidemeyecegim =)

    YanıtlaSil
  5. 6 ekim için aldım biletlerimi:) gidince yorumlarımı yazacağım tekrar. kendine iyi bak bizi habersiz bırakma. harika şeyler paylaşıyorsun çünkü

    YanıtlaSil